SOL Parti, 24 Temmuz Pazar günü fındığın kilogram başı alım fiyatının 70 lira olması için Ordu’nun Fatsa ilçesinde miting düzenlemişti. Miting sırasında sık sık 1979 orta seçimlerinde yurttaşların büyük çoğunluğunun oyuyla Fatsa Belediye Lideri seçilen ve halk ortasında “Terzi Fikri” ismiyle tanınan Fikri Sönmez’e atıf yapılmıştı.
“Terzi Fikri”, 12 Eylül darbesi öncesi benzeri bir miting düzenleyerek fındık üreticilerinin hakkını savunduğu konuşmada; “Sömürü sisteminin beyefendileri, ağababaları, faizcileri, karaborsacıları, bizleri yıllar uzunluğu kendilerine köle etmişlerdir. Bugün fındığımız para etmiyorsa, hayat pahalılığı varsa, karaborsa varsa, her gün artırım zulüm varsa…” demişti.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Temmuz Pazar günü Ordu’da fındığın taban fiyatını 54 lira açıkladı. Erdoğan, yaptığı konuşmada “Bu Ordu terörün ne menem bir şey olduğunu pek uygun bilir. Bu Ordu, Terzi Fikri’yi de âlâ bilir. Onların bedelini benim Ordum çok ödedi çok. Yardım ve gibisi sinsi imajlar altında üretimimizi, sanayimizi kısır bıraktılar” demişti.
Erdoğan’ın kelamları tartışma yaratmış gerek muhalefet gerek toplumsal medyada reaksiyonla karşılanmıştı.
Sönmez’in yol arkadaşı, Birgün gazetesi müellifi Oğuzhan Müftüoğlu, Erdoğan’ın bu kelamlarının altından yatan asıl nedenin SOL Parti’nin 70 lira talebiyle yaptığı miting ve buna fındık üreticilerinin iştiraki olduğunu belirtti. Erdoğan’ın fındık üreticilerine Sönmez’i maksat alarak gözdağı vermeye çalıştığına dikkat çeken Müftüoğlu, şunları söyledi:
“AÇIKLAYACAĞI SAYININ DÜŞÜKLÜĞÜNÜ ÖRTBAS ETMEK İÇİN BU TÜRLÜ BİR YOLA BAŞVURMUŞ OLABİLİR”
“Fındık fiyatını açıklamasından evvel SOL Parti fındık üreticileri ile birlikte büyük bir miting yaptı. 15-20 gün fındık üretim alanlarında çalışmalar yapıldı ve sonra da geniş iştirakle Fatsa’da miting yapıldı. Fındık fiyatının en az 70 lira olmasını talep ettiler. SOL Parti’nin gerçekleştirdiği miting üzerine çok altında bir fiyat açıklayacakken, herhalde onun baskısı altında kaldı. Onun baskısı altında açıklayacağı sayının düşüklüğünü örtbas etmek için o denli bir usule başvurmuş olabilir diye düşünüyorum.
“12 EYLÜL GÖMLEİĞİ Mİ GİYMEK İSTİYORLAR”
Belki de Tayyip Erdoğan’ın ve AKP iktidarının geldiği nokta aslında 20 yıl evvel başladığı ‘Milli Görüş gömleğini çıkardım, AKP gömleğini giydim’ diyerek daha liberal, daha demokrat bir çizgiye girer üzereydiler. Artık o yavaş yavaş bitiyor. Yeni AKP gömleğini, yeni giydikleri bu gömleği değiştirerek, 12 Eylül gömleği mi giymek istiyorlar diye düşünüyor insan.
“FİRKİ SÖNMEZ İLE BİNLERCE KİŞİ GAYRET VERDİ”
Fikri Sönmez benim 50 yıllık arkadaşım. 12 Mart periyodundan itibaren cezaevinde öldüğü vakte kadarki süreçte bir arada gayret ettik. Fatsa’da yürütülen uğraş. Fatsa’daki çaba, orada birlikte yürüttüğümüz Devrimci Yol uğraşının bir sonucu. Tek başına Fikri Sönmez’in orada belediye çalışması üzere algılanması yanlış olur. Devrimci bir siyasi çalışmanın, devrimci siyaset anlayışının sözü Fatsa’da yapılan uygulamalar. Halk komiteleri, halkla bir arada yürütülen çalışmalar o çabanın bir sonucu. O devir de Fikri Sönmez ile bir arada binlerce kişi çaba verdi, birçok insan hayatını kaybetti.
“FİKRİ SÖNMEZ KENDİSİ BELEDİYE LİDERİ OLMAK İÇİN UĞRAŞ ETMEMİŞTİR”
Fikri Sönmez kendisi belediye lideri olmak için uğraş etmemiştir, arkadaşları ile bir arada belediyeyi kazanmak, komitelerle, halkla bir arada çabaya devam etme anlayışı ile o sürece girmiştir. Tayyip Erdoğan’ın Kenan Evren’leşerek, terörist diye hata objesi haline getirmeye çalışması tartışmaya vesile olacaksa, oradaki bu yanlışsız uğraş anlayışının öğrenilmesine de vesile edilmiş olmalı.
“EZİLENLER ÖRGÜTLÜ GAYRET VERMEK ZORUNDA”
Önümüzdeki devir için tahminen yol gösterir. Türkiye, Erdoğan devrinden kurtulmak istiyorsa, tek adam rejiminden kurtulmak istiyorsa, ezilen kesitler, tarım üreticileri, köylüler, çalışanlar ve tüm fakir bölümler önümüzdeki devirde de yeni iktidara karşı da haklarını savunmak için örgütlü bir uğraş vermek zorundalar. Bunu da hatırlatır tahminen bu gönderme ve tartışmalar.”