DUVAR- Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi’nin 2022 yılı şubat ayında Meclis’te kabul edilmesinin akabinde uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik unvanları için 19 Kasım’da 81 vilayette yazılı imtihan yapılacak. Tartışmalara neden olan imtihanla ilgili olarak Ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Habertürk muharriri Fatih Altaylı’ya telefonda değerlendirmede bulundu.
Bakan Özer şunları söyledi:
Eğer lisansüstü eğitiminiz var ise, doktoranız var ise, bu lisansüstü eğitim ve doktoranız öğretmenlik yaptığınız branş ile yüzde yüz alakalı değilse bile bu sizi imtihandan muaf tutuyor ve lisansüstü eğitimle uzman, doktora ile direkt başöğretmen oluyorsunuz. Fakat ya gerisini ne yapacağız. Burada sayı yetersiz kalıyor.
Bu imtihan başından belirli idi. Uzaktan eğitimle 180 saatlik eğitim ve bu eğitimin sonuçlarını ölçmek için bir imtihan yapacaktık. Burada ne ayıp var? Bakın Fatih Beyefendi, mülakat da yapabilirdik. Ancak mülakatlar ile ilgili Türkiye’de durumu siz de biliyorsunuz. Bitmek tükenmek bitmeyen spekülasyonlar olacaktı. Bu yüzden mülakat istemedim. Mülakatı kaldırdım. Adil, tartışmasız bir imtihan yapılsın dedim. Eğitim verdiğimiz öğretmenlerin bu eğitimden ne aldığını ölçmenin öbür yolu var mı, varsa birisi söylesin. Anlamadığım, bir öğretmen nasıl olur da ölçme ve değerlendirmeye karşı çıkar.
Bugüne kadar eğitim sistemimizin muvaffakiyetini yahut başarısızlığını ve kalitesini daima öğrenci üzerinden ölçtük. Yani çıktıya baktık. Bu denli yıldır bu sistemle eğitim kalitemizi artırdığımızı söyleyemeyiz. Demek ki, farklı bir bakış açısı gerekiyor. Eğitimdeki tüm bileşenleri ölçmek lazım. Yani okul ve öğretmen üzerinden de ölçmemiz lazım. Öğretmenlerimiz ne kadar kâfi, öğretmenlerimiz gelişen bilgiye ne kadar adapte olabiliyor ve bizim de bakanlık olarak fiziki altyapısını, okulların eğitim verme biçimindeki yeterliliği ölçmemiz gerekiyor. Çıktı üzerinden yaptığımız ölçümler bize sorunu tam göstermedi.” (HABER MERKEZİ)