Türkiye’de bankacılığın rekorlar kırdığı 2022, aynı zamanda ticaretle uğraşan sektörler için de kârların oldukça iyi gittiği bir yıl olarak öne çıkıyor.
Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, Türkiye’de ticaretle uğraşan herkesin bilançosunun iyi olduğu bir dönemden geçildiğini söyledi.
Aran, “Herkes yılsonu hedeflerini yukarı yönlü revize etti. Sektörde kredilerin batmadığı, kredilerin ve nakit akışının döndüğü, ticaretle uğraşanların işlerinin iyi gittiği, para kazandığı bir dönemde bankalar da bundan nasibini alıyor” diye konuştu.
FAİZ ARTIRIMI ÇÖZÜM DEĞİL
Bankanın 98. kuruluş yıldönümü vesilesiyle açıklamalarda bulunan Aran, küresel çaptaki ekonomik problemlerin sadece para politikasıyla veya faiz artırımlarıyla çözülemeyeceğinin altını çizdi. Aran, yakın gelecekte bütün dünyada ülkeleri zorlayacak ve daha yaratıcı stratejiler izlemelerini gerektirecek önlemlerin daha çok konuşulacağını söyledi.
Dünyada siyasi risklerin azalmasının enflasyonla mücadele açısından taşıdığı öneme işaret eden Aran, “Kırılan tedarik zincirleri tekrar devreye girmeli.
Uyanık olanın, ön alanın kendini kurtardığı bir anlayışla gidilemez. Sadece G7 gibi oluşumlarla da yürüyecek şeyler değil. Daha geniş katılımla alınacak küresel kararlarla bu işin üstesinden gelinebilir” dedi. Aran, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Küresel açıdan böyle bir konjonktür varken, ülkemizde enflasyon yüzde 80’e dayanmışken faizin yüzde 13, 15 olmasının sorunun çözümüne bir etki etmeyeceğini, o aşamaları geçtiğimizi düşünüyorum. Bununla birlikte problemin ciddiyetinin de farkında olmamız gerekiyor. Sorunların çözümü için ‘Merkez Bankası faizi indirsin, yükseltsin’ noktasının çok ötesindeyiz.”
SORUNLAR KÜRESEL DÜZEYDE
Aran, dünyadaki ekonomik sorunların, artık hiçbir ülkenin tek başına çözebileceği noktada olmadığının altını çizerek, “2008’den 2022’ye kadar izlenen yanlış politikaların, 14 yıldır halının altına süpürülen problemlerin sonuçlarıyla karşı karşıyayız. Artık bunun küresel düzeyde bir problem olduğu ve ancak küresel ölçekte bir çözümle halledilebileceği bilinciyle hareket etmeliyiz” dedi. Aran, dünyadaki ekonomik sorunların, artık hiçbir ülkenin tek başına çözebileceği noktada olmadığını aktardı.
AKTİF BÜYÜKLÜĞÜ 1.15 TRİLYON
BANKANIN ilk yarıda aktif büyüklüğünü 1.15 trilyon TL’ye yükselttiğini hatırlatan Aran, bu dönemde 652.1 milyar TL nakdi kredi, 223.9 milyar TL gayrinakdi kredi olmak üzere ekonomiye toplam 876 milyar TL düzeyinde kaynak sağladıklarını vurguladı. Aran, 737.2 milyar TL seviyesine yükselttikleri toplam mevduat hacmi ile bu konuda da özel bankalar arasındaki birinciliği sürdürdüklerini ifade etti.
TARIMDA ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYACAĞIZ
TARIMIN, ihtisas şubesi açtıkları kritik bir alan olduğuna dikkat çeken Aran, Türkiye’nin, tarımda kendi kendine yetme potansiyeliyle avantajlı bir ülke olduğunu ifade etti. Çiftçilerle teması artırdıklarından bu yana, tarımla uğraşanların girdi maliyetinin yüksek olduğunu, ürünün çok para etmeyebileceğini peşinen kabul ettiklerini gözlemlediklerini anlatan Aran, şöyle konuştu:
“Elimizi taşın altına koymamız ve tarımdaki hikâyeyi değiştirme konusunda fark yaratmamız gerektiğini düşündük. Tarım bankacılığına odaklanırken ve tarım ihtisas şubesi açarken, tarımla uğraşanların kâr edebilmesini hedefledik. Bunun için çiftçiler teknolojiyi, aynen bir bankanın kullandığı gibi çok akıllıca ve yerinde kullanabilmeli. Girdi maliyetlerini düşürebilmeli, bankanın ekosisteminden, pazarlık gücünden yararlanabilmeli.”