Bir sokak röportajı esnasında bir vatandaşın mültecilere, “Ben muz yiyemiyorum, siz kilolarca muz alıyorsunuz, “ demesi üzerine mülteciler sosyal medyadan muz yedikleri tepki videoları paylaşmaya başlamış; büyük ses getiren videoların ardından 27 Ekim’de Göç İdaresi Başkanlığı, videolarda yer alan ‘provakatör’ olarak adlandırdıkları 7 kişinin yakalandığını ve haklarında sınır dışı edilme işlemleri başlatılacağını duyurmuştu.
İnsan hakları savunucuları ve hukukçular, sınır dışı kararına ilişkin olarak bugün açıklamalarda bulundu. Açıklamada, yıllardır özellikle siyasetçiler ve medya başta olmak üzere gittikçe büyüyen ekonomik krizin tüm sorumlusunun mülteciler olarak görülmesinin, ayrımcılık ve kutuplaşmayı daha da artırdığının altı çizildi.
Açıklamaya pek çok kurum imza attı:
Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne taraf olduğuna ve sözleşmenin 10. maddesi olan “ifade özgürlüğü” maddesine vurgu yapılan açıklamada, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 54. Maddesi kapsamında kimleri sınır dışı edilebileceği de belirtilerek, “Şiddet içermeyen, şiddeti özendirmeyen, muz yiyerek bir tepki ortaya koyan eylem, YUKK 54. Maddenin hiçbir bendinde sınır dışı nedeni olarak belirtilmemektedir. Böyle bir eylemin ‘kamu düzeni veya kamu güvenliğine tehdit olması’ ihtimali ise, ifade özgürlüğüne ağır bir darbe anlamına gelir. YUKK 54. Madde ile birlikte düşünülmek zorunluluğu olan, 55. Madde ve amir hüküm niteliğindeki 4. Madde de, muz yeme videosu paylaşımı veya şiddet içermeyen herhangi bir paylaşım veya ifade nedeniyle, bir kişi hakkında sınır dışı kararı alınamayacağına açık bir biçimde hükmeder. Bir suç varsa, şiddet içermeyen bir tepkiyi tetikleyen ve bu tepkiye karşı, mültecilere yönelik ayrımcılık ve nefret söylemini körükleyen paylaşımlardır.” ifadelerine yer verildi.
Mültecilerin sosyal medya üzerinden, kimseye zarar vermeden ortaya koymuş olduğu tepkinin ifade özgürlüğü kapsamında olduğunun ve ifade özgürlüğünü kullanan kimsenin sınır dışı edilemeyeceğinin altının çizildiği açıklamayla birlikte, söz konusu paylaşımları yapan mültecilerin sınır dışı edilmesi kararından vazgeçilmesi talep edildi. Buna ek olarak mültecilere karşı ayrımcı bir şekilde nefret söyleminde bulunanlara karşı da gerekli yargısal önlemlerin alınması istendi.
Açıklamaya pek çok kurumdan destek ve imza geldi. İşte o kurumlar:
Eşitlik Çalışmaları Derneği Fikir ve Sanat Derneği Çocuk Hakları Merkezi (FİSA) Göç Araştırmaları Derneği (GAR) Hak İnisiyatifi Halkların Köprüsü Derneği İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi (İGAM) İnsan Hakları Derneği (İHD) İnsan Hakları Gündemi Derneği (İHGD) İzmir Barosu Kaos-GL Konak Kent Konseyi Mülteci Meclisi Medya ve Göç Derneği Mültecilerle Dayanışma Derneği (Mülteci-Der) Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV) Van Barosu Göç ve İltica Komisyonu Yurttaşlık Derneği