Karacahisar Kalesi’nde Orhan Gazi’nin sikkesi bulundu

Eskişehir’de Osman Bey’in 1288 yılında fethettiği Karacahisar Kalesi’nde yapılan hafriyat çalışmalarında Orhan Gazi’nin sikkesi bulundu.

Odunpazarı ilçesine bağlı Kacaşehir Mahallesi’ndeki Karacahisar Kalesi’nde birinci kere 1999’da yüzey araştırmasıyla başlayan bilimsel çalışmalar arkeolojik kazılarla devam ediyor. Çalışmalar, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Anadolu Üniversitesi (AÜ) işbirliğinde yürütülüyor.

AÜ Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Kısmı Öğretim Üyesi Dr. Hasan Yılmazyaşar’ın başkanlığında gerçekleştirilen hafriyat çalışmaları son yıllarda kalenin içindeki sarnıçta devam ediyor.

Kazı çalışmalarıyla eş vakitli sürdürülen arkeolojik dataların uzman takımlar tarafından yine kıymetlendirilmesine yönelik çalışmalarda bir sikkenin Orhan Gazi’ye ilişkin olduğu anlaşıldı.

Karacahisar’da birinci kez ele geçen bu sikke örneklerinin bir yüzünde ‘Es-Sultanül-Adil Orhan Bin Osman Halleda’llahu (Mülkehu)’, öteki yüzünde ise ‘La İlahe İllallah Muhammeden Resulullah’ yazısı bulunuyor.

“BURASI ORTA ÇAĞ KENTİ”

Kalenin Bizans Dönemi’nde oluşturulduğunu belirten Hafriyat Lideri Yılmazyaşar, Karacahisar’ın Osmanlı tarihi açısından son derece değerli bir yere sahip olduğunu anlattı.

Yılmazyaşar, kalenin Osmanlı yerleşimi haline gelmesinin 1288’de Osman Gazi’nin fethetmesiyle başladığını lisana getirerek, şöyle konuştu:

“1299 yılında burada Dursun Fakih tarafından bir hutbe okunuyor. Bunun sonrasında da etraf vilayetlerden ve bilhassa Germiyan’dan birtakım insanların buraya yerleştirilmesiyle aslında kentte Osmanlı hayatı başlıyor. Buradaki çalışmalarda da biz kalenin hem Bizans Dönemi’ndeki oluşumu hem de Osmanlı kenti haline gelmesi sürecinde arkeolojik dataların tarihi datalarla bir ortada kıymetlendirilmesine yönelik çalışmalarımıza devam ediyoruz.”

“Önemli sonuçlar var. Yüklü olarak çalışmalara içinde bulunduğumuz sarnıçta devam ettik. Sarnıç, yüzde 90 oranında ortaya çıktı. Burası bir Orta Çağ kenti. Sarnıç bilhassa kuşatma sırasında bu usul Orta Çağ kalelerinde daha doğrusu tüm kalelerde en değerli gereksinimlerden bir tanesi. Zira su muhtaçlığını karşılıyor. Bu alan bize bir manada kalenin özetini sundu.”

Orhan Gazi’ye ilişkin sikkenin bulunmasının da son derece değerli olduğunu vurgulayan Yılmazyaşar, şunları kaydetti:

“Osman Gazi devrinden itibaren burada ağır bir iskan olduğunu biliyoruz. Tarihi kaynaklar bunu söylüyor lakin bunun arkeolojik olarak da bir formda ispat edilmesi gerekiyordu. Bu manada Orhan Gazi’nin bu sikkesi bizim için son derece kıymetli. Tıpkı vakitte Karamanoğlu 2. Mehmet’in Larende baskılı bir sikke kümesi var. Bu da Türkiye’de çok az sayıda arkeolojik olarak tespiti yapılmış bir bulguydu. Bunlar devrin tarihini anlamak, sosyokültürel ve tarihi münasebetleri tanımlamak ismine bizim için çok değerli bilgiler olarak hem sevindiriciydi hem bilimsel olarak da çok manalı sonuçlar.”

​​​​​​​Yılmazyaşar, kazılara 1,5 ay daha devam etmeyi planladıklarını belirterek, “Öncelikli olarak gayemiz sarnıcın mimari dokusunun büsbütün ortaya çıkarılması” diye konuştu. (AA)