G20 liderleri, 30-31 Ekim tarihlerinde İtalya’nın başkenti Roma’da bir araya geldiler. İklim değişikliği ve pandemi gibi küresel krizlerin ele alınması beklenen bu buluşma, geçtiğimiz günlerde 2020 yılının sera salınımında rekor yıl olarak açıklanmasının ardından gözleri üzerine çekmişti. İklim krizinin önüne geçmek için kararlı adımlar bekleyen çevreciler ve vatandaşlar, zirvede alınan ‘zayıf’ kararlardan memnun değil.
2050 yılı, bilim insanları tarafından kritik tarih olarak ifade ediliyor. Araştırmacılar bu tarihe kadar ‘sıfır salınım’ hedefine ulaşmamız gerektiğini söylese de Çin ve Rusya gibi ülkeler pek de aceleci görünmüyorlar. Elde edilen bilgilere göre G20 liderlerinin birçoğu 2050 hedefini kabul ederken küresel salınıma en çok katkı sağlayan Çin ve Rusya gibi ülkeler bu tarihi ‘çok erken’ bulduklarını belirtip karşı çıktılar. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “2050 sihirli bir sayı değil. Rusya sıfır salınım hedefine 2060’a kadar ulaşmaya çalışacak.”
Çevreciler, “2050 yılı çok geç olabilir” diyor:
Zirvede ‘anlamlı ve etkili’ olduğuna yönelik çağrı yapılan ‘2050 yılına kadar sıfır salınım’ hedefiyle ilgili G20 zirvesinde somut bir plan ortaya konulmazken çevreci Greenpeace örgütü, G20 liderlerini mevcut koşulların gerektiği şekilde davranmamakla suçlayarak zirvenin sonuç bildirisi için “zayıf, isteksiz ve vizyonsuz” yorumunda bulundu.
Greenpeace örgütünün yöneticisi Jennifer Morgan zirve için “Eğer G20, COP 26 iklim zirvesi için bir provaydıysa, dünya liderleri ellerine yüzlerine bulaştırdı.” derken küresel yoksulluğu sona erdirmek için kurulan uluslararası örgüt Global Citizen’ın yöneticisi Friederike Roder da zirvede açıklanan adımları anlamlı bulmadığını ve “yarım yamalak sözler” olduğunu belirtti.
İtalyan Başbakanı, zirvenin ‘içeriğinin dolu’ olduğu görüşünde:
2019 yılında Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi’nde yaptığı konuşmada liderlere “bu ne cüret!” diyerek akıllara kazınan İsveçli iklim eylemcisi Greta Thunberg, dünya liderlerini boş sözler söylemekle suçlamıştı. Ancak İtalyan Başbakanı Mario Draghi, dünya liderleri her ne kadar eleştirilseler de gerçekleştirilen bu zirvenin ‘içeriğinin dolu’ olduğunu ifade etti.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP 26) öncesinde oldukça büyük önem taşıyan G20 zirvesinde 2021 yılının sonuna kadar kömürlü elektrik üreten tesislere uluslararası kamu finansmanı vermeyi durdurma kararı alındı. Buna rağmen BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, zirve hakkında şu yorumu yaptı: “Roma’yı umutlarım gerçekleşmemiş bir şekilde terk ediyorum. Fakat en azından tamamen gömülmediler de.”
Küresel aşı dağıtımında adalet sağlanma sözü verildi:
Pandemiyle mücadele, G20 zirvesinin en önemli başlıkları arasında yer alıyordu. G20 liderleri 2021 yılının sonuna kadar küresel nüfusu %50’ye yakın bir oranda, 2022 yılının ortasına kadar da %70’ini aşılamayı hedeflediklerini söylerken her ülkenin aşıya erişebilmesi için adaletli bir düzen sağlamaya yönelik çalışma sözü verdiler. Gelir düzeyi yüksek olan ülkelerle yoksul ülkeler arasındaki aşılama oranı farkının ahlaki açıdan kabul edilemez olduğunu belirten İtalya Başbakanı Mario Draghi, zirvede yaptığı konuşmada bu durumun küresel anlamda normale dönmeyi de zorlaştırdığına dikkat çekti.
Zirvede alınan bir diğer önemli karar ise Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından kabul edilen, %15 oranında küresel asgari kurumlar vergisinin uygulamaya geçirilmesi oldu. G20’de asgari kurumlar vergisiyle ilgili alınan bu kararın 2023 yılında yürürlüğe girmesi planlanırken İtalyan Başbakanı Mario Draghi de ‘tarihi’ olarak nitelendirdiği bu anlaşmanın daha adil ve etkili bir uluslararası vergi sistemi oluşturacağı kanaatinde.