TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, “Enflasyon, mayıs, haziran aylarında yüzde 40’ların altına gelse bile o düzeylerde yapışkan kalmaya ve yıl sonuna yanlışsız yüzde 50’lere yükselmeye devam edecek” dedi.
TÜSİAD Başekonomisti Altınsaç, “2023 Yılında Türkiye Ekonomisi” seminerinde konuştu. Altınsaç, “Biz bir tercih yaptık ve enflasyondan vazgeçtik” dedikten sonra “Enflasyonda, muhtemelen yılın ikinci yarısında yüzde 40’ların bile altına çekilen enflasyon görme ihtimalimiz var” tabirlerini kullandı.
“Trend büsbütün bozuldu”
Altınsaç, enflasyondaki düşüşün aldatıcı olmaması gerektiğini belirterek “Sanılmasın ki Türkiye enflasyonu denetim edebilecek. Türkiye’de enflasyonun yapısı önemli manada bozuldu. 2013-2016 ortasında bozulmaya başladı, 2018 sonrasında bir kademe daha bozuldu. Geçen yıl uygulamaya başladığımız siyasetle trendi büsbütün bozulmuş durumda” diye konuştu.
Enflasyonla ilgili değerlendirmelerini sürdüren Altınsaç, “Türkiye’de enflasyon muhtemelen yüzde 40’larda yapışkan kalacak. Yüzde 40 olabilir, 45 yahut 35 olabilir ancak bizim enflasyonu var olan siyaset çerçevesinde fiyat müdahaleleri olmadığı takdirde yüzde 20’nin altına indirmemiz çok güç. Türkiye’nin enflasyonu yüzde 20’nin altına çekmesi için ekstra bir efor sarfetmesi gerekecek. Daha evvel şöyle bir bahtımız vardı. Para siyasetinde çok süratli bir U dönüşüyle hakikat adımları atsak, enflasyonu yüzde 20’nin altına çekmeye kâfi gelecekti. Geldiğimiz noktada bu altı ayda yapabileceğimiz bir vaziyet değil. Bunun için 2-3 yıl çok hakikat, sürdürülebilir siyasetler uygulayarak biz enflasyonu aşağıya çekebileceğiz.” halinde konuştu.
“Yüzde 50’lere yükselmeye devam edecek”
Gizem Öztok Altınsaç, “Enflasyon, mayıs, haziran aylarında yüzde 40’ların altına gelse bile o düzeylerde yapışkan kalmaya ve yıl sonuna gerçek yüzde 50’lere yükselmeye devam edecek” değerlendirmesini yaptı.
Altınsaç, kelamlarını şu sözlerle sonlandırdı:
“Türkiye iktisadı büyüyor fakat enflasyon olduğu için biz refah kaybediyoruz. Münasebetiyle, yoksullaşarak, refah kaybederek büyüyoruz. Ulusal gelirimiz, 2013’e kıyasla düşerek devam ediyor. Bunun farklı seyretmesine neden olacak bir iktisadi siyaset, 2023 yılında çok kelam konusu değil.
2023’ü seçim öncesi ve sonrası diye ikiye ayırmak lazım lakin seçim sonrasında siyaset değişikliği olsa bile meyvelerini süratli toplamak güç olacaktır. 2023’te de enflasyon bizlerle. Büyüme ise yüzde 3-4’lerde olacak. 150 milyar dolara yakın dış borcumuz var. 50 milyar dolar da cari açık koysan Türkiye’nin tekrar 200 milyar dolar bulması gerekecek. Yüksek maliyetle borçlanıyoruz. 300’ün üzerinde regülasyonla sistem devam ediyor. Kura müdahalemiz devam ediyor. Piyasa ve kredi faizlerinde de geçerli olan sürreal fiyatlamaların olduğu bir periyottan geçiyoruz.”