Zirvede, kayak dersinin saati 3 bin TL, kayak ekipmanının günlük kiralama fiyatı bin 300 TL, skipass fiyatı bin 500 TL. ürkiye Kayak ve Snowboard Öğretmenleri Derneği Başkanı Yahya Usta, “Eğitim manasında nitekim çok yeterliyiz. İnanın ki Avrupalılardan daha yeterliyiz. Özel derslerimizin saati 3 bin lira. 2 saatlik özel ders alıyorsun. 10 yıl sonra geliyorsun, yeniden kayıyorsun, yeniden kayıyorsun ve daha yeterli bir halde. Bisiklet üzere, unutmak olmuyor” dedi.
Türkiye’nin kıymetli kış turizm merkezlerinden Uludağ, yalnızca tatilcilerin değil, kayak öğrenmek isteyenlerin de öncelikli adreslerinden biri oluyor. 17 otel, tesis ve 5 bin yatak kapasitesiyle Türkiye’nin birinci ve en büyük kış ve tabiat sporları merkezi olan Uludağ’da, dönemin aralık ayı ortasında açılması öngörülürken, kayak öğretmenleri de yeni öğrencilerini bekliyor. Türkiye Kayak ve Snowboard Öğretmenleri Derneği Başkanı, eski milli kayakçı Yahya Usta, “Geçen yıldan sonra biraz daha moralimiz bozulmuştu lakin bu yıl havaların soğuması, bize biraz daha kışın kokusunu daha net veriyor. 1980’leri bize hatırlattı. 40 yıla yakın Uludağ’dayım. O devirleri şu an bize çağrıştırdı ve beklentimiz büyük. 2024-2025 döneminin yeterli geçeceğini düşünüyoruz. Bu türlü dolu dolu bir kış ve 4 ay bir kış yaşamak istiyoruz. İnşallah uygun olacak. İnanın ki yaklaşık 1-1,5 aydır hazırlık yapıyoruz. Araziyi hazırlıyoruz. Eğitmen olduğum için tatilcinin ne istediğini, nasıl bir pistte, parkurda kayak kaymak istediğini çok düzgün anlayabiliyorum” diye konuştu.
‘BU YIL BEKLENTİMİZ BÜYÜK’
Uludağ’ın lokasyon olarak kayak öğrenmek isteyenler için en uygun adres olduğunu belirten Usta, şunları söyledi: “Uludağ farklı bir dağ. İstanbul’a yakınlığı, Ankara’ya yakınlığı, İzmir’e yakınlığı. Beyaz bir cennet, farklı bir turizm merkezi. Çok büyük parkurları var. Otel sayısı yüksek. Ormanlık olması katkı sağlıyor. Türkiye’de şu an yapay karlandırma olmayan dağlardan biri Uludağ, biri de Kars Sarıkamış. Ve en erken buralara kar yağar. En geç de buradan kalkar. Geçen dönem kar çok erken yağmasına karşın 1 ay dönem yaşayabildik. Fakat bu yıl beklentimiz yüksek. Şayet pist düzenlemelerini sağlam yaparsak, ışıklandırmayı yaparsak bu mümkün. Bugün oteliniz 30 yıldızlı da olabilir lakin kimse yok. Neden, zira kar yok. Kar olduğu vakit burada otomatikman kayak öğretmenleri ve mekanik tesisler devreye giriyor. Pistlerimiz çok büyük lakin herkes aşikâr bir yerden kayıyor. Bunu çok âlâ okuyabiliyoruz. Çok düzgün bir düzenlemeyle, araziyi çok yeterli, elverişli bir hale getirirsek, o vakit 10 santimlik bir kar yağışıyla da kayak yapabiliriz. Işıklandırma olabilir. Zira kış turizminde biraz bütçeler yüksek. Doğruyu konuşmak gerekiyor. Zira kayak öğretmeni var, kayak kiralaması var, konaklaması var, mekanik tesisi var, var, var, var. Bunlar da önemli bütçelere hitap etmekte. O 8 saate sıkıştırmamalıyız. Işıklandırma olursa tatilci, akşam 10’a kadar kayak kayabilmeli.”
‘PİST GÜVENLİĞİNİN ARTIRILMASI GEREKİYOR’
Pist düzenlemeleri ile güvenliğin, pist ışıklandırması ile de kayak saatlerinin mühletinin uzatılabileceğine dikkat çeken Usta, “İşte bu yıl Antalya’da beklentimiz, sayımız bu tatilci olarak. Yaz turizmi için diyorum. Bodrum’da beklentimiz bu derken, yurt dışından insanların gelmesini bekliyoruz. Halbuki bizim kendi insanımız, kış turizminde yurt dışına gidiyor. Bunu ülkemizde nasıl tutarız, bunun yolunu aramak gerekiyor. Ülkemiz kazanacak, sermaye kaçmamış olacak. Bunun arayışındayız. Pist güvenliğinin, emniyetinin arttırılması gerekiyor. Tatilcinin daha rahat kayak yapması gerekiyor. Bunun için de pistlerin düzeltilmesi gerekiyor. Fotoğrafçıların parkurda dolaşması, yayanın parkurda dolaşması, iş makinelerinin gündüz iş yapması hakikat değil. Fotoğrafçının da parkura girmemesi gerekiyor, yayanın da girmemesi gerekiyor. Alanımız büyük ancak saha elverişli halde değil. Sahanın düzenlenmesi gerekiyor, arazinin düzenlenmesi gerekiyor. Bu olursa o vakit zati güzel kayakçı, âlâ yüksek parkurlarda kayacaktır. Yeni başlayanlar da daha kolay parkurlarda kayacaktır” dedi.
‘KONAKLAMANIN DIŞINDA 9 BİN LİRA’
Kayak dersinin saatinin 3 bin TL olduğu Uludağ’da, kayak ekipmanının günlük kiralama fiyatı bin 300, skipass fiyatı ise bin 500 TL. Usta, kayağın her yaşta öğrenilebilecek bir spor olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Eğitim manasında nitekim çok uygunuz. İnanın ki Avrupalılardan daha yeterliyiz. Neden, ülkemizin durumunu biliyoruz. Beşerler 5 gün kış turizmine tatile gelemiyor. 6 gün, 10 gün gelemiyor. Kısa vadeli gelip gidiyorlar. Yüzde 50 civarında bir artış yaptık. Yüzde 50’ye bile varmadık. Yüzde 40’larda. Özel derslerimizin saati 3 bin lira. 2 saatlik özel ders alıyorsun. 10 yıl sonra geliyorsun, yeniden kayıyorsun, yeniden kayıyorsun ve daha âlâ bir halde. Bisiklet üzere, unutmak olmuyor. Özel ders tavsiye ederiz. Kayak kiralama bin 300 TL civarında günlük. 2 saat ders alıp, kayak kadrolarını da kiraladınız mı 7 bin 300, bin 500 lira da skipass. Kayak kiralama ve skipass ile düşündüğünüzde, konaklamanın dışında 9 bin lira.”
TATİLCİLERE ‘KORSAN KAYAK ÖĞRETMENİ’ UYARISI
Eğitimin kesinlikle dokümanı olan öğretmenlerden alınması gerektiğine, aksi takdirde geri dönüşü olmayan sakatlanmaların yaşanabileceğine dikkat çeken eski ulusal kayakçı Yahya Usta, “Bizim barınağımızdan fazla, bir tane ofisimiz yok. Tatilci öğretmene ulaşamıyor. Lakin dünyanın her yerinde, kış turizminde, kayak öğretmenlerinin ofisleri var. Müracaat ofisleri var. Burada tatilci geliyor, hocasına rahatlıkla ulaşabiliyor. Kaçak çalışan kayakçılar var. Bunlara kayakçı da diyemeyiz. Kaçak çalışan korsanlar var. Bunların da önüne geçemiyoruz. Zira birebir temastasın, kayak eğitimi farklı bir şey. Futbolda diyorsun ki, ‘Ahmet burada duracak, Mehmet burada.’ Ancak kayak o denli değil. Elinden tutup, kaydırıyorsun. Eşlik ediyorsun tatilciye, çocuklarımıza, aileye. Birebir temastayız. Bu unvanı taşımayan, bu korsan deyip bahsettiğimiz bireylerin nasıl bir sabıkası olduğunu, nasıl cinsten beşerler olduğunu bilemezsin ki. Çocuğunu teslim ediyorsun. Bir de sakatlıklar kelam konusu. Bunların da gözden kaçırılmaması gerekiyor. Eski ulusal atletiz. Bizim kayak öğretmenlerimizin yüzde 90’ı olimpik sporcu” diye konuştu.
‘YÜRÜYEBİLEN HERKES KAYAR’
Eğitimin diplomaya sahip kayak öğretmenlerinden alınması gerektiğini vurgulayan kayak öğretmeni Metin Kuru da “Kayak eğitimi alacak insanların, bu işin ehli olan, kayak öğretmeni kimliğine sahip olan, Türkiye Kayak Federasyonu’nun açmış olduğu kurslardan kayak öğretmeni diplomasına sahip olan bireylerden, ders almasını öneriyoruz. Siz yalnızca başlama cüretini gösterin, gerisi kayak öğretmenlerimizin işi. 3 jenerasyonun birebir anda yapabileceği bir spor. Yapılırken hiçbir şeyin düşünülmediği, insanları rehabilite manasında da çok rahatlatan bir spor. Ve Avrupa’da çok uzun saatlere yayılan bir eğitim. Türkiye’deki kayak öğretmenlerinin özverileriyle, azamî ikinci, üçüncü saatte, herkes üstten aşağı kayabilecek konuma geliyor. En küçük öğrencim 4 yaşındaydı, en büyük öğrencim de 75-80 yaşında; beşerler kayak kayabiliyor. Kayak, çok özel bir spor. Tabiatta kendini yönetmek, özgür olmak. Lakin ne yazık ki son periyotlarda, her işte olduğu üzere, işin ehli olmayan lakin kendini bir biçimde lanse edip, ortaya çıkarmak isteyen beşerler, kayağı yanlışsız öğretemedikleri için gerçek kayağı öğrenmek isteyen beşerler, kayağın o kadar güç olduğunu düşünüyor. Çok iddialıyız, yürüyebilen herkes kayar” dedi.