Fenomen bir Sosyal Medya annesi, çektiği Reklam videosunda, çocuğuna, ‘Hadi kızım, ‘x’ markete alışverişe gidelim’ diyor. Çocuğuyla birlikte kırtasiye reyonunda mutlu bir şekilde alışveriş yapan anne, çocuğunun beğendiği ürünleri sepete atıyor. Bir başka reklam filminde ise sosyal medya ünlüsü anne, zincir marketin eve yaptığı servis hizmetini göstermek için çocuğunun istek ve ihtiyaçlarını cep telefonuyla sipariş veriyor. Çocukların reklam unsuru olduğu bu paylaşımlarla ilgili uzmanlar önemli uyarılarda bulunuyor.
‘KİŞİSEL ALAN İHLALİ’
Hürriyet’ten Beyazıt Şenbük’e konuşan uzman gelişim psikoloğu Irmak Kerimoğlu “Çocuğun görüntüsünün anne babası tarafından da olsa paylaşılması çocuğun kişisel alanını ihlal etmektir” diyor.
Çocukların anne ve babayı gözlemleyerek öğrendiğini söyleyen psikolog Kerimoğlu ebeveynlerin söylemleri ve davranışları arasındaki farkın Çocuk üzerindeki etkisini şöyle anlattı: “Bir anne ürün tanıtımı için çocuğuyla çekimler yaptığında, çocuğun kafası karışıyor. Çünkü çekim sırasında anne, daha önce kullanmadığı bir ürünü kullanıyormuş gibi yapıyor. Çocuk, bu yapay tavrı gördüğü zaman herhangi bir gereklilik halinde anne babasının gerçekdışı davranabildiğini görüyor. Anne çocuğunun gözünde güvenilirliğini kaybediyor.”
‘GELECEĞE MÜDAHALE’
Bu işle uğraşan annelerin en çok dile getirdiği cümlenin, ‘Çocuğumun rızası var’ olduğunu söyleyen Kerimoğlu, “6 yaşında bir çocuk hem hukuki hem de psikolojik anlamda bu rızayı karşılayacak yeterlilikte değildir. Bizim önerimiz dijital mecralarda çocukların görüntülerinin paylaşılmaması. Çünkü çocuğun ileride böyle bir fotoğrafla anılmak isteyip istemeyeceğini kimse bilemez. Yani bu anne babalar çocuğunun geleceğine müdahale etmiş oluyor” diye konuştu.
TEK POST 200 BİN TL
Sosyal medyada ‘influencer’lar reklam anlaşması yaparken markalarla genellikle bir iletişim ajansı aracılığıyla temas kuruyor. Ajans sosyal medyada reklam yapmak isteyen firma için hedef kitleye uygun fenomeni buluyor ve iki tarafı bir araya getiriyor. Dijital iletişim alanında faaliyet gösteren bir ajansın yöneticisi olan Osman Kara sosyal medyadan reklam videolarıyla gelir elde etme sistemini şöyle anlatıyor: “Ürüne uygun influencer seçilirken, ürettiği içeriğin kalitesi, paylaşım sıklığı, takipçilerinin hedef kitleye uygun olması ve satın alma kararını etkileme gücü gibi birçok faktör değerlendiriliyor. 1.000-10 bin takipçililer nano, 10 bin–50 bin takipçililer mikro, 500 bin–1 milyon takipçililerse makro influencer olarak kategorize ediliyor. Bizim için tek kriter takipçi sayısı değil, daha çok hedef kitleye göre hareket etmenin doğru olduğunu düşünüyoruz. Çünkü takipçi sayıları çok kolay artırılabiliyor.
Mikro influencer’lar yaptıkları reklam karşılığında 5–10 bin lira arasında ücret alırken, bu rakam makro influencerlarda takipçi ve etkileşim sayısına bağlı olarak 200 bin liraya kadar çıkabiliyor. Anlaşmalar genellikle hikaye, post, reels paketi şeklinde yapılıyor. Hikayelerin linkli ve linksiz olması bile fiyat farkını etkiliyor.”
BU BİR YARDIM ÇAĞRISI
Daha önce oğlu artık video ve fotoğraf çektirmek istemediği için birlikte paylaşım yapmayacaklarını duyuran bir fenomen annenin, yeniden oğluyla paylaşım yapması üzerine takipçisi, ‘Nasıl ikna ettiniz?’ diye sordu. Fenomen anne ise ‘Konuştum ikna ettim’ dedi. Psikolog Irmak Kerimoğlu bu durumu şöyle değerlendirdi:
“Ebeveynler çocuklarıyla ilgili her şeyi kayıt altına almaya çalışıyor. Çocukların sıklıkla ‘Çekme anne’ dediklerini duyuyoruz. Bu örnekte çocuk çekilmek istemediğini çok net ifade etmiş. Bu bir yardım çağrısıdır.”