Aynı aileden 3 kişinin cinayet sanığı ağabey-kardeş: Hiçbir husumetimiz yoktu

Olay, geçen 10 Haziran’da saat 16.00 sıralarında, Bayraklı ilçesi Orgeneral Nafiz Gürman Mahallesi 7171/1 Sokak’ta meydana geldi. Ali İhsan Kılıç ile aralarında daha önce sokak köpeği besleme ve arsa sebebiyle husumet olduğu öğrenilen Yahya Köşek, tartıştı. Tartışmanın büyümesiyle Ali İhsan Kılıç, tabancayla Yahya Köşek, eşi Meryem Köşek ve 2 çocuk annesi kızı Funda Güçlü’ye ateş etti. Çevredekilerin haber vermesiyle gelen sağlık ekipleri tarafından Ege Üniversitesi Hastanesi ile Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan yaralılar, doktorların müdahalelerine rağmen kurtarılamadı. Yahya ve Meryem Köşek çifti ile 2 çocuk annesi kızları Funda Güçlü’nün cenazeleri, Doğançay Mezarlığı’nda yan yana toprağa verildi. Gözaltına alınan Ali İhsan Kılıç tutuklanırken, daha sonra ağabeyi Mehmet Kılıç da gözaltına alındı. 4 Temmuz’da adliyeye sevk edilen Mehmet Kılıç da tutuklandı. Hazırlanan iddianamede Ali İhsan Kılıç hakkında ‘kasten öldürme’, Mehmet Kılıç için ise ‘kasten öldürmeye iştirakten’ 3’er kez müebbet hapis cezası istendi. Ruhsatsız silah bulundurmaktan 2 sanık için de 2’şer yıla kadar hapis cezası istendi. Ayrıca, Köşek çiftinin diğer kızları Filiz Topaloğlu’nu ‘silahla tehdit’ eden Ali İhsan Kılıç’ın 2 yıla kadar, darbederek ‘yaralayan’ ağabeyi Mehmet Kılıç’ın da 5 yıla kadar hapsi istendi. İddianame, İzmir 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

‘KORTUĞUM İÇİN YANIMA SİLAH ALDIM’

Sanıkların yargılanmalarına 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Sanıklar Ali İhsan Kılıç, Mehmet Kılıç, olayda eşini kaybeden Rıdvan Güçlü, anne, baba ve kardeşini kaybeden Filiz Topaloğlu, HAYTAP gönüllüleri, hayvan hakları örgütü üyeleri ve avukatlar salonda yer aldı. Duruşmada konuşan Ali İhsan Kılıç, “Kahvaltımı yaptıktan sonra pazar yerine doğru yürüyüşe çıktım. Yahya Köşek, elinde bıçakla bana saldırdı. Kolumdan yaralandım. Çevredekiler araya girip bizi ayırdı. Eve gittim. Bir süre sonra markete gitmek için tekrar dışarı çıktığımda bana yanındakilerle yine saldırdı. Silahı çekip ateş ettim. Aramızda husumet yoktu. Olaydan 5 gün önce çocuk parkına gittim. Orada oyalanırken başıboş bir köpek torunuma saldırdı. Ben de taş atıp köpeği uzaklaştırdım. Meryem Köşek bana hakaret edip, neden taş attığımı sordu. Ancak gün içerisinde herhangi bir tartışma olmamıştı. Olayın köpekle bir ilgisi yok” dedi.

Bunun üzerine mahkeme başkanı, sanığa polisteki ifadesinde aralarında husumet bulunduğuna dair ifadeyi hatırlattı. Sanık bu kez aralarında husumet olduğunu belirtti. Mahkeme başkanının yanında neden silah taşıdığını sorması üzerine Kılıç, ‘Sabah yaşanan olaydan sonra güvenliğim için yanıma aldım’ cevabını verdi.

SANIK AĞABEY, SUÇLAMALARI REDDETTİ

Ali İhsan Kılıç’ın ardından ağabeyi Mehmet Kılıç’a söz verildi. Olayda suçu olmadığını söyleyen ağabey Kılıç, “Evdeydim ve bağrışmaları duydum. Sokağa çıktığımda kavgayı gördüm. 3-4 kişi birden gelip yakama yapıştılar ve bırakmadılar. Eğer bıraksalardı bu vahşet olmazdı. Arkamda silah patladığı halde bırakmadılar ve darbetmeye devam ettiler. Çok vahim bir olay oldu. Keşke olmasaydı. İki aile battı. Aramızda hiçbir husumet yoktu. 45 senelik komşuyuzdur. Aramızda arsa meselesi yüzünden sorun yok. Yahya da Ali İhsan da öyle insanlar değildi. Çok vahim, çok korkunçtu. Keşke ben ölseydim ama başaramadım” diye konuştu.

‘EVİMİZE TAŞ VE BIÇAK ATTILAR’

Olayda anne, baba ve kardeşini kaybeden Filiz Topaloğlu, “Mehmet Kılıç, kapıyı yumruklayarak babama dışarı çıkması için bağırıyordu. Ablamın bağırmalarını duyduk. Babamla Mehmet kavga etmeye başladı. Annemle araya girdik sonra bize de vurmaya başladı. Ben de karşılık verdim. Elindeki sopayı başıma vurdu. Ali İhsan Kılıç, silahını çıkarıp, sıkmaya başladı. Babam vurulunca tampon yapmak için eve girdik. Ali İhsan Kılıç, tekrar gelip anneme ateş etti. Telefonumu alıp ambulans çağırmak için eve girdim. Çıktığımda ablamı de yerde gördüm. Aramızda husumet olmadığı iddiaları doğru değil. Daha önceleri evimize taş ve bıçak attılar. Üzerimize araba sürdüler” ifadelerini kullandı.

Olayda hayatını kaybeden Funda Güçlü’nün eşi Rıdvan Güçlü ise “Ben çalışıyordum. Filiz telefonla aradı ve gelmemi söyledi. Geldiğimde her şey bitmişti. 3 canımı yitirdim. Olayı bana 7 ve 10 yaşındaki çocuklarım anlatıyor. Arsa nedeniyle 2 aile arasında sorun hep vardı. Ancak kayınpederim durumu hep alttan alırdı. Savunmasız 3 insanın canını aldılar” diye konuştu.

‘BİRİNİN ŞARJÖR UZATTIĞINI GÖRDÜM’

Duruşmada konuşan ve olayı cep telefonuyla görüntüleyen tanık B.S., “Sokakta bağırarak birinin evden çıktığını görünce durdum. Duvara dayandı, düşmek üzereydi. Sonra kayda girdim. Evin içinden çıkan bir kadına daha ateş ettiler. Kızları, yerde yatan anne ve babasının yanındayken sanık geri geldi ve ona da 3-4 el ateş etti. Birinin sanığa şarjör uzattığını gördüm” dedi.

Tanıklardan B.E. ise olaydan 1 hafta önce Mehmet Kılıç’ın kendisine silah bulabileceği bir yerin olup olmadığını sorduğunu söyledi.

Tarafların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren heyet, yeni tanıkların dinlenmesine karar verip, duruşmayı yarına erteledi. 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir