Ferdi Tayfur’un “Durdurun Dünya’yı, başım dönüyor.” dediğine bakmayın, başını döndüren şey Dünya değildi; çünkü kendisinin de bildiği gibi dönüş hızını hissetmesi mümkün değil. Peki neden?
Dönüş hızı hissedilemediği için ilk çağlardaki insanlar diğer gök cisimlerinin tamamının Dünya’nın üzerinde bulunduğunu düşünüyorlardı. Sabit olan Dünya’ydı, hareket edenler ise sadece diğer gök cisimleriydi. Neyse ki insanlık zamanla büyük gerçeği öğrendi.
4,5 milyar yıl önce hareket etmeye başlamış bir uçağın içindeki yolcular gibiyiz.
Biz de Dünya ile birlikte hareket ettiğimiz için ona ayak uyduruyoruz. Tıpkı dağların, atmosferin, göllerin de uyum sağladığı gibi. Uçakta, arabada giderken nasıl ki ani hız değişimlerinde etkileniyorsak Dünya da aniden hızlanıp yavaşlasaydı biz de önemli ölçüde etkilenirdik. Hatta sadece biz değil, yeryüzündeki her şey etkilenirdi.
12.742 kilometrelik devasa bir çapa sahip olan Dünya’nın yüzeydeki açısal hızı çok küçüktür. 1 tam turunu ancak 24 saatte tamamlayabilmesinin nedeni de budur.
Bu hızı bu yüzden hissedemeyiz. Bilgisayar ekranınızın bir kenarından diğer kenarına başınızı 1 saatte çevirdiğinizi düşünün, işte bu hızla eşdeğerdir. Beynimiz dakikada 2 dereceden küçük açısal hareketleri algılayamaz. Dünya dakikada yaklaşık 0.25 derece döndüğü için bu hızı hissetmemiz mümkün değildir. Çok uzun yıllardır evrimsel olarak buna adapte olmamızın etkisi de büyüktür. Yani evrimsel biyolojinin de payı vardır.
Güneş’in batışını, yıldızların hareketini göz kırpmadan izlediğimizde ya da ufuk sınırını çektiğimiz videoları hızlandırarak dönüş hızını daha net bir şekilde görebiliriz.
Kaynaklar: TÜBİTAK, Universe Today, Huffington Post