Dünya Sağlık Örgütü, kan grupları ve felç riskiyle ilgili araştırmalar yaptı. Bu araştırmalardan çıkardığı verilere göre dünyada her yıl 15 milyon kişi felç geçiriyor.
Sinirlerin ve kasların bozukluğundan ortaya çıkan bu hastalığın kan gruplarıyla bağlantılı olabileceği ortaya çıktı.
Uzmanlar, özellikle kan pıhtılaşması sonucu meydana gelebilecek inme ya da felç riski için yapılan bir araştırma sonuçlarına dikkat çekti.
Araştırmacılar, kan gruplarının felç olma ihtimalini etkilediği yönünde çıkan haberleri değerlendirdi.
Pandemi dönemiyle birlikte son dönemlerde artan felç riski için, A tipi kan grubu üzerinde incelemeler yapılıyor.
Fakatd uzmanlar, bu kan gruplarına sahip kişilerin inme geçirme konusunda endişelenmemesi veya buna dayanarak ekstra tarama veya tıbbi testlere girmemesi gerektiğini açıkladı.
Erken felç geçiren insan sayısı arttı
Geçtiğimiz yıllara göre felç geçiren insan sayısının arttığını belirten Nöroloji profesörü Dr. Steven Kittner, “A kan grubunun neden daha yüksek bir risk oluşturduğunu hala bilmiyoruz, ancak bunun büyük olasılıkla kan damarlarını oluşturan trombositler ve hücreler gibi kan pıhtılaşma faktörleriyle ve ayrıca tümü bir rol oynayan diğer dolaşımdaki proteinlerle bir ilgisi var. Kan pıhtılarının gelişiminde rol oynar” dedi.
Felç geçirme riski yüksek olan kan grupları
A kan grubuna sahip kişilerin, derin ven trombozu olarak bilinen bacaklarda kan pıhtısı geliştirme riskinin biraz daha yüksek olduğu sonucu çıkmıştı. Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre dünyada her yıl 15 milyon kişiye inme iniyor.
A kan grubunun felç olma riski daha yüksek
Uzmanlar, 7 bin felçli hastayla ilgili verileri analiz etti. Sonuç olarak, kan grubu A olan kişilerde yaklaşık 16 felçten birinin daha belirgin olduğunu tespit etti.
0 kan grubunun felç olma riski çok düşük
Uzmanlar tarafından yapılan araştırmaya göre, 0 tipi kan grubuna sahip olanlar ise en düşük riske sahip olarak belirlendi.
Diğer yandan yapılan araştırmalarda, B ve AB kan grubuna sahip olan kişilerin felç riski üzerinde çok az etkisi olduğu ya da hiçbir etkisinin olmadığı belirlendi.