Geçtiğimiz birkaç gündür İstanbul’da görülen yoğun sis, şehir içi ulaşımı olumsuz etkiledi. Özellikle Üsküdar, Kadıköy, Beşiktaş ve Sarıyer civarlarında yoğunlaşan sis Bakırköy, Zeytinburnu, Beylikdüzü ve Büyükçekmece ilçelerinde de yoğun şekilde etkili oldu. Sis her ne kadar ulaşım konusunda olumsuz sonuçlara yol açsa da, aynı zamanda güzel görüntülere sahne olarak sinematografik anlar yaşattı.
Birkaç gündür İstanbul’un güzellikleriyle birlikte güzel fotoğraflarda gördüğümüz bu sisin sadece görsel bir olaydan ibaret olmadığını biliyor muydunuz? Enversiyon adı verilen bir meteorolojik olay kapsamında ortaya çıkan ve hava kirliliğinin sisle birlikte görüldüğü bu hava olayına “smog” deniliyor.
Ölümlere yol açabilecek bir hava olayı
Meteoroloji Genel Müdürlüğü geçtiğimiz gün gece saatlerinde enversiyon risk haritası yayınladı. Bu haritada İstanbul’da enversiyonun yüksek şiddette olduğu görüldü. Her ne kadar sadece sis görülse ve bir zararı olmadığı düşünülse de, özellikle hava kirliliğini hapsetmesi ve yoğunlaştırması sebebiyle insan sağlığına zararlı bir olay. Enversiyon ve sebep olduğu hava kirliliği sonucunda yaşanan ölümlerle ilgili tarihe geçen üç olay var.
Bu olaylardan ilki Belçika’nın Meuse vadisinde 1930 yılında yaşanan bir olay. Bu olayda 63 kişi ölmüş ve yüzlerce kişi de hastalanmış. İkinci olay ise ABD’nin Pensilvanya eyaletinde 1948 yılında yaşanmış. 20 kişi ölmüş, 6 bin kişi hastalanmış. Üçüncüsü de Britanya’nın başkenti Londra’da 1952 yılında yaşanmış. İnanması zor fakat, 4 bin kişi ölmüş ve 10 kişi de hastalanmış. Ayrıca bu olayların hepsi de sonbahar veya kış mevsiminde yaşanmış. İstanbul Hava Kalitesi İzleme Merkezi’nin web sitesinde yer alan bilgilere göre bu sisin, yani “smog”un basit bir hava olayı olmadığı anlaşılıyor.
Kimyasal çorba
Yerküre ile atmosferdeki sıcak hava tabakasının arasında sıkışıp kalan kirli hava, yerkürenin hemen üzerinde bir tabaka oluşmasına sebep oluyor. Bu hava olayına ilişkin açıklama yapan Çocuk Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Elif Dağlı, smog adı verilen olayın akciğer ve kalp hastalığı olanlar için tehlike oluşturduğunu söyledi. Dağlı, akciğerleri gelişmeye devam ettiği için çocukların da smogdan olumsuz etkilenebileceğini belirtti.
Smogu kimyasal çorba olarak tanımlayan Dağlı, “Sanayi, trafik, inşaat kirleticileri ile çöp, odun- kömür yakılması sonucu havaya mikroskobik tanecikler karışır. Fosil yakıtlarının yanmasından açığa çıkan zemin ozonu, endüstri faaliyetleri ile sülfür dioksit ve karbon monoksit de gaz olarak havaya karışır. Bu kimyasal çorbaya, meteorolojik değişikliklerin de katkısı olur. Sis ve durağan hava bu gazların ve taneciklerin zararını arttırır. Kişinin yaşı, sağlık durumu, yaşadığı bölge, kimyasallara maruz kaldığı süreye bağlı olarak belirtiler ortaya çıkabilir” ifadelerine yer verdi.