Türkçe, Ön-Türkçe gibi dönemlerini ve Ana Altay Dili gibi kökenleri de sayarsak gerçekten çok eski bir dil. Altay bölgesinde ortaya çıkıp binlerce yıldır farklı coğrafyalarda zenginleşen bu dil, bugün neredeyse dünyanın her yerinden bir şeyler taşıyor. Bunların büyük bir kısmı ise Anadolu ve Mezopotamya bölgelerinden geçme.
Bugün gün, ay ve yıl gibi zaman ölçeklerini çoğunlukla yabancı kaynaklı kelimelerle ifade ediyoruz. Gün isimlerinin çoğunun Farsçadan geldiğini duymuşsunuzdur. Peki ya ay isimleri? Eminiz onların da bazılarının öz Türkçe olmadığını fark etmişsinizdir. Biz de hangisinin nereden geldiğini ve anlamını kısaca açıklamaya çalıştık. İşte ay isimlerinin kökenleri ve anlamları:
Ocak
Yılın ilk ayı ve dolayısıyla listemizin de ilk ismi olan ocak, ateş yakılan yer anlamıyla tamamen Türkçe bir sözcük. 1945 yılında Arapça kökenli ‘Kanun’ isminin yerine getirildi.
Şubat
Yılın ikinci ayı olan şubat, adını İbranicedeki şabat; yani “dinlenme” sözcüğünden alıyor. Türkçeye Süryaniceden geçen şubat, Süryanilerde on birinci ayı ifade ediyor.
Mart
“Kapıdan baktırıp kazma kürek yaktıran” ayımızın kökeni Latince. Roma’nın savaş tanrısı Mars’ın isim bakımından farklı bir varyasyonu olan Mart, Türkçeye Yunancadan geçti.
Nisan
Yalancı marttan sonra baharı gerçekten göstermeye başlayan nisanın kökeni Akadca. Akadların yılın ilk ayı olarak tanımladığı nisan, Türkçeye Süryaniceden geçti.
Mayıs
Mayıs ismi, farklı varyasyonlarda birçok dilde miladi takvimin beşinci ayını ifade etmek için kullanılıyor. Sıcakların yavaş yavaş geldiği bu ‘bereketli’ ayın adı, Yunan mitolojisindeki bereket tanrısı Maya’dan geliyor. Maya, Latinceden dilimize geçerek Mayıs halini almış.
Haziran
Aramice’de domuz anlamına gelen haziran, Süryanicede sıcak anlamına gelir. Bu isim Türkçeye Arapçadan geçmiştir.
Temmuz
Sümer tanrısı Tammuz; doğurganlığı, bereketi, yenilenmeyi ve baharı simgeler. Sümerceden Akadcaya, Aramiceden Arapçaya geçen bu isim, Türkçeye temmuz olarak geçmiştir.
Ağustos
Ağustos ismi, Roma imparatoru Agustus Sezar’dan gelmektedir. Roma takviminin altıncı ayını ifade eden ağustos, Türkçeye Latinceden geçmiştir.
Eylül
Akadlarda ve Aramilerde eylül ayında yapılan hasat festivalinin adı Eylül’dü. Daha sonra Süryaniceye geçen bu sözcük, Arapçadan da Türkçeye geçti.
Ekim
Tam anlamıyla ‘ekim’ zamanını işaret eden bu sözcük, Osmanlı’da teşrin-i evvel olarak kullanılan ismin yerine 1945’de getirilmiştir.
Kasım
Arapça kesme ve bölme anlamlarını taşıyan bu sözcük, yazla kışı bölen dönem olduğu için bu şekilde adlandırılmıştır.
Aralık
Yine 1945 yılında, kanun-i evvel sözcüğünün yerine getirilmiştir. Kökeni Türkçedir.