Güney Amerika’nın batı kıyısı boyunca Pasifik Okyanusu’nun yüzey sularının soğumasıyla oluşan ‘La Nina’nın kış aylarını olumsuz istikamette etkileyebileceğini söyleyen OMÜ Ziraat Fakültesi Ziraî Yapılar ve Sulama Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Demir, hem vatandaşlara hem de yetkililere davette bulundu.
Okyanus yüzey suyunun çok ısınmasıyla birlikte dünya genelinde sıcaklık artışı manasına gelen El Nino’ tesirinin azaldığını ve okyanusun yüzey sularının soğuması manasına gelen La Nina tesirinin görülmeye başladığını lisana getiren Prof. Dr. Demir, “La Nina tesiriyle kış ayları daha soğuk geçebilir. Batı bölgelerinde yağışlarda bir azalma ve nispeten daha kuru bir kış yaşanabilir. Türkiye’nin Batı Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde daha kurak bir devir yaşayabiliriz. Bu bölgelerde yağışların azalması, tarım ve su kaynakları üzerinde olumsuz tesirlere yol açabilir. La Nina tesiri ile istediğimiz kar yağışını alamayabiliriz. O nedenle hepimizin tabiata, etrafa, suya sahip çıkmamız gerekiyor” dedi.
“SÜREÇ UZUN VER ZORLU”
2024 yılı sonbahar aylarının hazırlık devri olarak geçirilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Demir, “Böyle bir riskin olduğunu uzmanlar söylüyorlar. Hasebiyle bizim bunlara karşı hem toplumsal olarak hazır olmamız lazım hem de mahallî idarelerin hazır olması gerekiyor. Süreç uzun ver şiddetli. Her anımızı yanlışsız kullanmamız gerekiyor. Elimizde kaynaklarımızı, çevreyi, toprağı, suyu çok dikkatli kullanmamız gerekiyor. Bilhassa suyu koruyarak geleceğe taşımak, geleceğe hakikat halde aktarmak çok kıymetli. Su kaynaklarımız maalesef giderek hidrolojik döngü içerisindeki tesirinin azaldığını, ülke içerisinde dağılım ve değişimle değerli noktalara geldiğini görüyoruz. Bu nedenle ileride bu tehlikeleri arttırarak yaşamamak için hepimizin evvel bu mevzuda hassas ve şuurlu birer birey olmamız lazım. Toplumu buna hazırlamamız lazım. Mahallî idarelerin gerekli üniteleri kurarak gerekli önlemleri alması lazım. 2024 yılı sonbaharının, yani önümüzdeki 3- 4 ayın bu bahiste hazırlık evresi olarak geçmesi gerektiğini düşünüyorum. Bütün ünitelere, lokal idarelerimize, bu husustaki ulusal ünitelerimize büyük iş düşüyor. Bu mevzuda hassas insanların sayısını arttırmak, toplumu hassas hale getirmek gerekli” tabirlerini kullandı.
